Günümüzdeki çalışmalar ağırlıklı olarak aynasız fotoğraf makinesi sistemlerine odaklansa da DSLR fotoğraf makineleri hala birçok kişi tarafından tercih edilmektedir. DSLR'ler ve aynasız fotoğraf makineleri farklı şekilde tasarlanmış ve üretilmişlerdir; fakat sensörleri, görüntü kaliteleri, teknolojileri ve birçok diğer yönleri aynıdır. Farklılıklarının bir kısmı, sundukları video kayıt ve otomatik odaklanma teknolojileri açısından teknik, bir diğer kısmı da bu iki fotoğraf makinesi türünün görünümü, kullanımı ve işlevi bakımından fizikseldir.
Fotoğraf makinesi için vereceğiniz aynasızı mı yoksa DSLR’yi mi seçme kararı ise hala oldukça önemlidir.
Aynasız fotoğraf makineleri en yeni görüntü teknolojisine sahip olsalar da DSLR’lerin optik vizör gibi daha geleneksel fiziksel özellikleri ve uzun pil ömrü gibi retro nitelikleri bulunmaktadır. DSLR’ler, bunun yanında aynasız fotoğraf makinelerinden daha farklı bir çekim deneyimi sunar.
Aşağıda DSLR’ler ve aynasız fotoğraf makineleri arasındaki farklarha hakkında daha ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
En basit özelliklere sahip DSLR modelleri bile tek bir şarjla 600 fotoğraf çekebilir. En iyi, profesyonel DSLR'ler ise şarj başına yaklaşık 4.000 kareye kadar çıkabilir, tabii bunun biraz daha büyük bir pil paketiyle mümkün olabileceğini belirtmek lazım. Öte yandan, aynasız fotoğraf makineleri bu konuda çok daha kötü bir performans gösterir. Şarj başına ortalama kare sayısı 350-400 civarında olmakla birlikte bazı modellerin performansı daha da düşüktür.
DSLR’ler ile karşılaştırılınca, aynasız fotoğraf makineleri yapısı gereği şarja çok daha bağımlıdır. Ya elektronik vizör ya da LCD ekran sürekli açık olur. Fakat birçok üretici aynasız modellerini mümkün olduğunca kompakt hale getirmeye çalıştığı için pil paketleri de kompaktlaşıyor, bu da kapasitelerini sınırlıyor.
Aynasız fotoğraf makineleri hem arka ekran hem de vizörle fotoğraf çekimi için tek bir otomatik odaklanma mekanizması kullanırken DSLR’ler, biraz daha karmaşık bir işleyişte, iki tane mekanizmaya ihtiyaç duyar.
DSLR fotoğraf makineleri, gövdenin alt kısmında ve aynanın arkasında bulunan özel "faz algılamalı" odaklanma sensörlerinden yararlanır. Ayna, fotoğraf çekimi sırasında yukarı kalkar ve yoldan çekilir, bu da AF sensörüne olan erişimi engeller.
DSLR'ler, arka ekrandan canlı kontrolle çekime olan talebin artmasıyla, sensör üzerinde oluşan görüntüyü kullanan otomatik odaklanma teknolojilerine geçmek zorunda kaldı. Bu sebeple DSLR’lerde iki otomatik odaklama sistemi bulunur; biri vizörle, diğeri ise canlı kontrol moduyla çekim yapmak için.
Aynasız fotoğraf makineleri otomatik odaklanma bakımından DSLR’lere büyük oranda yetişti, çerçeve kapsama alanı ve takip becerileri açısından da DSLR’leri geride bıraktı.
Aynasız fotoğraf makineleri, tasarımları gereği elektronik vizör kullanmak zorundadır. En yeni ve en iyi elektronik vizörlerin çözünürlüğü o kadar yüksektir ki "noktaları" neredeyse fark etmezsiniz bile. Üstelik, netlik açısından gerçekten de optik vizörlere epey yakınlardır. Fakat buna rağmen “gecikme” olarak bilinen “bekleme” durumu ortaya çıkabilir, yine de daha hızlı yenileme hızları sayesinde vizör gecikmesi artık eskisi kadar büyük bir problem değil.
Elektronik vizörlerin yeterince önemsenmeyen iki avantajı, düşük ışıklı ortamlarda sahneyi daha görünür şekilde yakalayabilme becerisi ve ince manuel odaklanma için zum işlevleridir. Elektronik vizörlerin otomatik kazanç ışık yükseltme özelliği, neredeyse zifiri karanlıkta bile fotoğraf çekmenizi ve kompozisyon oluşturmanızı mümkün kılar.
Yine de, birçok fotoğrafçı, bilgisayarlaştırılmış bir perspektif yerine optik bir vizörün "çıplak göz" perspektifini tercih etmektedir. Optik vizörlerin özellikle spor ve aksiyon fotoğrafçıları için oldukça önemli bir avantajı bulunmaktadır. Optik vizörlerde gecikme olmaz ve hızlı hareket eden bir konuyu yüksek hızlı bir DSLR ile takip etmek, klasik bir aynasız fotoğraf makinesiyle takip etmekten çok daha basittir.
Aynasız fotoğraf makinelerinin en çok bahsedilen avantajlarından bir tanesi, DSLR’lere kıyasla daha küçük olan boyutlarıdır. Aynasız sistemlerin temel satış noktası, ağırlık fazlalığı olmadan DSLR’lerle aynı görüntü kalitesini ve sensör boyutunu sunabilmeleridir.
Bir aynasız fotoğraf makinesinin gövdesini o denli küçültebilmek, hâliyle pil ömrü, ekstra kadran ve düğmeler için mevcut yer kapasitesi, büyük lens kullanımında zorluklar gibi bazı dezavantajları da sıklıkla beraberinde getiriyor. Nispeten küçük aynasız gövdeleri kullanmak ise küçük kontrollerden dolayı büyük elliler için kavrama zorlukları yaratabiliyor.
Hem DSLR hem de aynasız fotoğraf makineleri, oldukça farklı yollarla olsa da, fotoğraf makinesi lensi sayesinde sahneyi görürken kompozisyonu oluşturmanızı mümkün kılar. Optik görüntüyü vizörde gösterebilmek için DSLR’ler aynaya ihtiyaç duyar. Fotoğraf çektiğinizde ayna yukarı çıkarak görüntünün sensöre gözükmesi için fotoğraf makinesinin arkasına gitmesine izin verir.
Aynasız fotoğraf makineleri ise arka ekranda veya fotoğraf makinesi sensörünün kendisi tarafından kaydedilen “canlı kontrol” görüntüsünü kullanarak elektronik vizörde görünecek bir elektronik görüntü üretmek için birkaç farklı yöntem kullanır. İsminden de anlaşılabileceği gibi, çalışmak için ayna kullanmazlar.
DSLR’ler uzun süredir kullanıldığı ve desteklendiği için lens seçenekleri bakımından hâlâ avantajlı durumdalar. Bugün Canon EOS DSLR kullanan herkes, Canon’un 30 yıldır biriktirdiği kendi üretimi çok sayıda optik seçeneğe ulaşabildiği gibi uyumlu üçüncü taraf seçenekler de işin içine girince bu sayı epey artar.
Fakat yeni DSLR lenslerin üretimi büyük ölçüde azaldı. Şu an üretilen neredeyse bütün lensler aynasız fotoğraf makineleri için. Ayrıca, lens tasarımcıları daha geniş aynasız lens yuvaları ve “flanş” adı verilen daha kısa arka odak mesafeleri sayesinde artık tasarımda daha özgür. Üstelik, birçok modern aynasız lens, DSLR muadillerine kıyasla daha iyi performans gösterir.
Bazı aynasız lens üreticisi, boyut tasarrufu sağlayan kompakt veya içeri çekilebilir lensler üretmiş olsa da aynasız lenslerin DSLR’lerin özelliklerine ve performansına yetişmesi istenince boyut açısından da onlara benzer hâle gelirler.
En iyi hibrit fotoğraf makineleri genellikle DSLR'ler değil, aynasız fotoğraf makineleri olur. Çünkü aynasız fotoğraf makineleri video kaydında DSLR'lere kıyasla önemli bir avantaja sahiptir. İlk olarak, şekilleri nedeniyle video kaydında gereken sürekli "canlı kontrol" için çok daha uygunlardır.
Ancak DSLR'lerin de video kaydedebildiğini unutmayın. DSLR'ler, Canon EOS 5D II'nin kullanıma sunulmasıyla birlikte profesyonel video çekimi ve film yapımı dünyasına girişini yaptı.
Aynasız fotoğraf makinelerinde sensör, daha açıktadır ve fotoğraf makinesinin lens boğazına daha yakın bir konumda bulunur. DSLR'lerin sensörleri ise fotoğraf makinesinin hemen arkasında yer alır ve önünde bulunan ayna ve perde tarafından korunup sadece fotoğraf çekilirken açığa çıkarlar.
Fakat aynasız fotoğraf makinelerinin toza maruz kalma riski daha fazla olsa da temizlenmeleri çok daha kolaydır. DSLR’lerin sensörlerini ise alet kullanarak temizlemek oldukça zordur, aynayı kapatıp perdeyi açan özel bir temizlik moduna ihtiyaç duyarlar.
Tabii ki bu ikisi arasında tercih yaparken kişisel zevkleriniz de önemli. Kullanmayı tercih ettiğiniz tür, “aynasız mı yoksa DSLR mi?” tartışmasında sizin kararınızı belirlemeli!
DSLR’ler daha büyük, daha ağır, daha kalın ve daha rahat tutuşludur. Dış kontroller için daha fazla alana sahip olduklarından ve telefoto lensleri daha iyi idare ettiklerinden dolayı dijital arayüzlerde zaman geçirip dokunmatik ekranlara tıklarken vakit kaybetmek zorunda kalmazsınız. Ayrıca şarjları bütün gün dayanır. Optik vizörleri de vardır. DSLR severler asla DSLR’nin sunduğu “çıplak göz” vizör görüntüsü yerine gidip bir bilgisayar simülasyonunu tercih etmez, ne kadar iyi olursa olsun.
DSLR fotoğraf makineleri daha fazla değiştirilebilir lens seçeneği, daha uzun pil ömrü ve optik vizör sayesinde daha iyi loş ışık çekimleri sunar.
Aynasız fotoğraf makineleri, daha küçük gövdelere sahip olmanın yanında bu gövdeleri daha küçük lenslerle birleştirmenize de olanak sağlar. Aynasız bir fotoğraf makinesi Influencer’lar, Instagrammer’lar ve Blogger’lar için idealdir. Küçük, hafif ve ayarlanabilir tasarımları ve açı ayarları sayesinde farklı açılardan çekim yapabilirsiniz. Bu fotoğraf makineleri günlük bir çantaya kolayca sığar, hem fotoğraf hem de video için oldukça iyi performans gösterir. Profesyonel veya yarı profesyonel bir videografsanız da aynasız fotoğraf makinelerini tercih edebilirsiniz.
Aynasız fotoğraf makineleri daha hafif ve daha taşınabilir özelliktedir; düşük modellerde bile daha iyi bir video kalitesi sunarlar. Üstelik, daha yüksek enstantane hızlarıyla daha fazla fotoğraf çekebilirler.
Özetlemek gerekirse, fotoğraf makinelerindeki farklılıkları ve kişisel tercihlerinizi göz önünde bulundurarak kendiniz için uygun seçimi yapacağınızdan şüphemiz yok. İster DSLR ister aynasız bir fotoğraf makinesi seçin, Canon sizinle!