Açık havanın tadını çıkarın: Su fotoğrafçılığı için 5 teknik

Gündelik hayattan sıyrılmanızı sağlayacak rahatlatıcı bir mola vermek istiyorsanız yakınlarda muhtemelen bir su kaynağı vardır. Pek çok kişi, ailece kumsalda geçirilen günlerden nehir kıyısında gerçekleştirilen yürüyüşlere kadar doğanın ve suyun rahatlatıcı etkisinin tadını çıkarmaya bayılır. İster kıyıya vuran bir dalga, ister şelaleden akan suyun yarattığı pus ya da durgun bir göldeki yansımalar olsun, bu yaz su muhtemelen çekimlerinizde kendisine yer bulacaktır. Ancak bu kadar farklı ve hareket dolu bir konunun göz alıcı fotoğraflarını nasıl çekebilirsiniz? Yaz fotoğraflarınızı geliştirmek üzere tercih edebileceğiniz pek çok yaratıcı seçim vardır.

Burada anlatılan beş su fotoğrafçılığı tekniği, yazın çevrenizi keşfederken ya da soğuk kış aylarında evinize daha yakın konular ararken yakaladığınız görüntüleri bir üst seviyeye taşımanıza yardımcı olacaktır.

Sade manzaralara ilginç bir dokunuş katmanın mükemmel bir yolu olan net yansımalar için büyük ve durağan su kütleleri idealdir. Su kaynakları arayın. Akıntılar daha soyut bir yansıma etkisi sağlarken su birikintilerinin durağan yüzeyleri daha sakin ve ayna benzeri bir efekt yaratabilir. Aradığınız etki buysa korunaklı bir nokta bulun veya çekim yapmadan önce rüzgarın durmasını bekleyin.

Fotoğraf makinenizi Diyafram Önceliği (Av) moduna ayarlamanız, fotoğraf makinesi doğru pozlama için enstantane hızını otomatik olarak ayarlarken diyafram açıklığını sizin ayarlamanıza imkan tanır. Hem ön planın hem de uzaktaki yansıyan ayrıntıların netliğini koruması için dar bir diyafram açıklığı seçin ve Fotoğraf Rehberi uygulaması üzerinden Alan derinliği (DOF) ve Hiperfokal uzaklık hesaplayıcıyı kullanın. Hiperfokal uzaklığa odaklanma, odaklanabileceğiniz ve arka planınızın kabul edilebilir ölçüde net kalmasını sağlayabileceğiniz en yakın noktayı bularak daha net bir fotoğraf karesi elde etmenize yardımcı olur.

Dar diyafram açıklığına alternatif olarak soyut bir efekt için ön planı ya da yansımayı bulanıklaştırmak üzere çok geniş bir diyafram açıklığı kullanmayı da deneyebilirsiniz.

Bir sonraki sefer doğa yürüyüşüne çıktığınızda ve kesinlikle fotoğraflamanız gereken bir şelale gördüğünüzde, fotoğraf makinesi kurulumunuza bir Nötr Yoğunluk (ND) filtresi ekleyerek manzaradan en iyi şekilde faydalandığınızdan emin olun. ND filtreleri, belirli miktarda (stop'lar) ışığın fotoğraf makinesine girmesini engeller. Bu da enstantane hızını belirlerken daha fazla kontrol sahibi olmanızı sağlar. 6 stop'lu bir ND filtresi, şelaleler için idealdir ve suyun bulanıklaştırılması için en iyi filtre olduğu söylenebilir. Çekime başlamadan önce şelalenin akışını izleyin ve bu alan çok güzel, bulanıklaştırılmış hatlar oluşturacağından suyun nerede köpürdüğüne dikkat edin.

Basit bir kurulum için fotoğraf makinenizi, etkili bir alan derinliği elde etmek üzere yeterince küçük bir diyafram açıklığıyla Manuel (M) moda ve ISO 100'e getirin, ardından doğru ölçümü elde edene kadar enstantane hızını ayarlayın. Daha sonra ND filtresini takın ve enstantane hızını buna göre ayarlayın. ND filtresi tarafından engellenen her ışık stop'u pozlama süresini iki katına çıkarmanızı sağlar. Enstantane hızı kadranındaki her iki veya üç tık, (fotoğraf makinesi menünüzdeki stop artışı ayarına bağlı olarak) bir stop'a denk geldiğinden tıkları sayma yöntemi yeniden hesaplama için faydalı olabilir.

Kıvrılarak ilerleyen sahillerdeki yürüyüşler yazın en büyük keyiflerinden biridir ve albümünüz için bu anları yakalamak istersiniz. Ancak okyanuslar doğanın sunduğu en muazzam manzaralardan biri olsa da suyun dalgalı yüzeyi bazen fotoğraflarda dağınık bir görüntü oluşturabilir. Denizdeki hareketleri bulanıklaştırmak üzere çok uzun bir pozlama kullanarak köpüren suları çok net, ayrıntısız yüzeylere dönüştürebilirsiniz. Gün ışığında çekim yapıyorsanız 10-16 ışık stop'unu engelleyen, güçlü bir ND filtresine ihtiyaç duyarsınız. Alaca karanlıkta daha zayıf bir ND yeterli olabilir ya da filtre kullanmanıza gerek kalmayabilir. Bunu denemek için sabahın erken saatlerinde dışarı çıkın ve çekim düzeneğinizi kurarken yalnızca size kalan sahilin tadını çıkarın.

Denizin dramatik hareketlerini dondurmak istiyorsanız yaklaşık 1/500 saniyelik hızlı bir enstantane hızına ihtiyacınız olacaktır. Alternatif olarak daha düşük bir enstantane hızı, sıçrama ve damlaları bulanıklaştırılmış, olağanüstü hatlara dönüştürerek hareket hissini aktarmanıza yardımcı olabilir. Fotoğraf makinenizi Enstantane Önceliği (Tv) moduna almayı ve ISO 100 değerindeyken enstantane hızını yaklaşık 1/20 saniyeye düşürmeyi deneyin. Bu enstantane hızında en iyi seçenek tripod kullanmaktır ancak sabit durduğunuz sürece çekimi elde de yapabilirsiniz.

IS özellikli bir lens kullanıyorsanız veya dahili IS bulunan bir EOS R5 ya da R6'ya sahipseniz ve geniş açılı bir lens kullanıyorsanız genel "karşılıklı" kuralını uygulayarak 1/20 saniyelik bir pozlama, elde 20 mm lensle çekilebilir.

Ne yazık ki hava, her zaman bizden yana olmaz. Durum böyle olduğunda su fotoğrafçılığını her zaman evinize daha yakın bir yere taşıyabilirsiniz. Yakından görüntülendiğinde su damlacıkları inanılmaz görünebilir. Düşen su damlacıklarının hareketini yakalamak için Canon Speedlite EL-100 gibi harici bir flaş kullanmanız ve karanlık bir konumda çekim yapmanız gerekecektir. Bu şekilde flaş süresini (flaş patlama uzunluğu) kullanarak damlanın aşağıdaki suyun yüzeyine düşme hareketini dondurabilirsiniz.

Bu tekniği denemek için bir bardak suyun üzerine bir damlalık veya şırınga yerleştirin ve damlayı arkadan aydınlatacak şekilde bir flaş konumlandırın. Fotoğraf makinesini Manuel (M) moda, f/8, ISO 100 değerine, enstantane hızını ise yaklaşık iki saniyeye ayarlayın. Pozlamayı başlatın, suyu damlatın, ardından ya damla yüzeye düştüğünde flaşı manuel olarak patlatın ya da flaşın otomatik olarak patlaması için bir uzaktan tetikleyici kullanın. Bu, fotoğraf makinesi becerileriniz ve aydınlatma teknikleriniz bakımından zorlayıcı olsa da muazzam sonuçlar elde edebilirsiniz.

Yazan: James Paterson