DSLR mi ve aynasız fotoğraf makineleri mi? Hangisi daha iyi?

Hem APS-C hem de tam kare seçeneklerini içeren EOS R Sistemi ile artık profesyonellere ve amatörlere yeni avantajlar sunan çok çeşitli aynasız fotoğraf makineleri bulunuyor. Peki eski bir fotoğraf makinesinden veya kompakt bir fotoğraf makinesinden değiştirilebilir lenslere geçiş yapmak istediğinizde, hangisini tercih etmelisiniz; aynasız fotoğraf makinesini mi yoksa geleneksel bir DSLR'yi mi?

Bu yazıda, seçim yapmanıza yardımcı olmak için Canon Avrupa Kıdemli Ürün Uzmanı Mike Burnhill'in uzman görüşleriyle DSLR'ler ile aynasız fotoğraf makineleri arasındaki farkları ele alıyoruz.

• DSLR ve aynasız fotoğraf makinesi karşılaştırması: gövde boyutu ve ağırlığı
• Lens yuvaları: Aynasız fotoğraf makineleri, DSLR'den daha mı iyi?
• Lensler ve uyumluluk: DSLR lensleri, aynasız fotoğraf makinesinde kullanabilir misiniz?
• Optik ve elektronik vizörler: Hangisi daha iyi?
• Görüntü kalitesi: Aynasız fotoğraf makineleri daha iyi fotoğraflar mı çekiyor?
• Otomatik odaklama: Aynasız fotoğraf makinesi ve DSLR karşılaştırması
• Mekanik deklanşör ve elektronik deklanşör karşılaştırması
• Pil ömrü: DSLR ve aynasız fotoğraf makinesi karşılaştırması
• Aynasız veya DSLR: Seçim yapma

"DSLR'lerin en önemli özelliklerinden biri, ışığı vizöre yönlendirmek için bir ayna veya pentaprizmaya sahip olmasıdır," diyor Mike, "ancak sensörü ortaya çıkarmak üzere yol açmak için yeterli alan olması gerekir. Bunu ortadan kaldırmak, özellikle EOS R7 ve EOS R10 modellerini Canon EOS 7D Mark II veya EOS 90D gibi benzer DSLR modelleriyle karşılaştırdığınızda fotoğraf makinesinin boyutunu ve ağırlığını azaltmaya yardımcı olur."

Yaşam tarzı alanında içerik üreten Diana Millos, Endülüs kültürünü ve mimarisini fotoğraflamak için EOS R10 kullandı. "Kullandığım EOS 80D gibi çok daha ağır bir fotoğraf makinesinden geçiş yaptığınızda EOS R10 neredeyse bir oyuncak gibi geliyor," diye yorumluyor. "Küçük ve hafif olmasına rağmen yine de aynı derecede güçlü."

Canon'un DSLR fotoğraf makinelerinde kullanılan EF yuvası 1987 yılında kullanıma sunuldu; bu nedenle oldukça iyi yapılandırılmış bir sistem. Hemen hemen her odak uzaklığını kapsayan bir EF lens ve APS-C sensörlü EOS DSLR'ler için daha kompakt ve genellikle daha uygun fiyatlı EF-S lensler gibi yüzlerce uyumlu lens mevcut.

Ancak EOS R Sistemi fotoğraf makinelerinde kullanılan RF yuvası birçok yenilik sunuyor. "RF yuvası geleceğe dönük bir yaklaşımla tasarlandı," diyor Mike. "Örneğin, fotoğraf makinesi ve lens arasındaki iletişim hızı artırıldı ve daha fazla işlevi desteklemek için ekstra temas noktaları eklendi." Bunlar arasında çok daha hızlı otomatik odaklama performansı, gerçek zamanlı Dijital Lens Optimizasyonu ve RF lenslerdeki özelleştirilebilir kontrol halkası gibi gelişmiş kontroller yer alıyor.

Lens tasarımcıları, sürekli olarak DSLR'nin yuva ile sensör arasında bulunan refleks aynası üzerinde çalışmak zorunda kalmaktansa RF lensleri sensörün kendisine yaklaştırarak optik performansı artırabiliyor. Bu sayede olağanüstü kaliteye sahip daha hızlı ve daha parlak lensler ve uyumlu tam kare fotoğraf makinelerinde 180° VR görüntüler yakalayanRF 5.2mm F2.8L DUAL FISHEYE gibi çığır açan lensler geliştirildi.

EF veya EF-S lensleriniz varsa çeşitli EF-EOS R yuva adaptörleri sayesinde bunları, kalite veya işlevsellik kaybı olmadan, aynasız EOS R Sistemi fotoğraf makineleriyle birlikte kolayca kullanabilirsiniz. Bu size ayrıca her iki formattaki belirli lensleri eşleştirerek kullanma (özellikle de henüz bir RF yuvası ile kullanılamayan favori veya uzman düzeyinde bir lensiniz varsa) ve her iki türün en iyilerinden yararlanma olanağı sunar. Lens kontrol halkalı yuva adaptörü ve içe takmalı ND veya polarize filtreli yuva adaptörü seçenekleri bile mevcut; bu da EF lenslerinize, aynı lensleri bir DSLR'de kullandığınızda elde edeceğinizden çok daha fazla çok yönlülük katar.

Ancak, RF lenslerin bir DSLR fotoğraf makinesiyle kullanılamayacağını unutmayın. Bu nedenle, belirli bir RF lens ilginizi çekiyorsa EOS R Sistemi aynasız fotoğraf makinesi seçmeniz gerekir.

DSLR'lerde, bazı fotoğrafçıların sahneyle doğrudan bağlantı kurmaya olanak verdiği için kullanmayı tercih ettiği optik vizörler bulunur. Geçmişte, aynasız fotoğraf makinelerinde kullanılan elektronik vizörlerde (EVF'ler) gecikme gibi eksiklikler söz konusuydu ancak elektronik vizörler giderek daha da gelişiyor. En yeni EOS R Sistemi fotoğraf makinelerinde 120 kare/saniyeye kadar yüksek yenileme hızlarına sahip EVF'ler var; bu da neredeyse sıfır gecikme olması anlamına geliyor ve çeşitli avantajlar sağlıyor.

Özellikle bir EOS R Sistemi fotoğraf makinesi kullanıyorsanız Pozlama Simülasyonu, hem vizörde hem de arka LCD ekranda pozlama, Görüntü Stili ve diğer ayarlarınız uygulanmış olarak görüntünün önizlemesini sağlar. Bir DSLR fotoğraf makinesinde, Pozlama Simülasyonu vizörde değil, arka ekranı Canlı Kontrol modunda kullandığınızda çalışır. EVF ile çekiminizi oluşturabilir ve optik vizörden çıplak gözle göremeyeceğiniz kadar karanlık olan düşük ışık koşullarında odaklayabilirsiniz. Video çekerken, EOS R Sistemi fotoğraf makinelerindeki EVF, Canon'un profesyonel Cinema EOS fotoğraf makineleriyle aynı manuel odak yardımı ekranını sunar.

EOS R7'yi türü tehlike altında olan İber vaşağını aradığı bir yolculukta kullanan vahşi yaşam fotoğrafçısı Dani Connor, elektronik vizörle çalışmanın fotoğrafçılığını tamamen dönüşüme uğrattığını fark etti.

"DSLR vizörüyle, hangi ayarların değiştirileceğine karar vermeden önce test çekimi yapmak ve arka ekranda görüntüyü kontrol etmek genellikle daha kolaydır," diyor. "Ancak aynasız bir fotoğraf makinesiyle, ayarlardaki bir değişikliğin etkisini gözümü vizörden ayırmadan görmenin çok faydası oluyor.

"Vahşi yaşam fotoğrafları çekerken hızlı tepki vermem gerekiyorsa veya ışık sürekli değişiyorsa ISO'mu veya enstantane hızımı çabucak ayarlayabiliyorum ve fotoğrafımın nasıl görüneceğini görebiliyorum."

"İki sistemi kullanarak fotoğraf çekmek, gerçek nihai görüntü kalitesi söz konusu olduğunda çok farklı değil ancak asıl farkı yaratan, bunu elde edene kadar yapılan her şey", diyor Mike.

"Örneğin, RF yuvasını kullandığımızda, lens ile fotoğraf makinesi arasındaki yüksek hızlı iletişimin avantajlarından biri, kırınım ve sapma gibi optik sorunlarınız olduğunda bunları gerçek zamanlı olarak fotoğraf makinesinde düzeltebilmektir. Anında yapılan bu işlem, bazı açılardan yeni fotoğraf makinelerinden daha iyi görüntü kalitesi elde ettiğiniz anlamına gelir."

Benzer şekilde, bazı durumlarda, EOS R7 gibi aynasız fotoğraf makinelerinin, mekanik deklanşör kullanıldığında 15 kare/saniyeye, tam otomatik odaklama takibi özellikli elektronik deklanşör kullanıldığında ise 30 kare/saniyeye kadar sürekli çekim hızı ile istikrarlı bir şekilde kullanılabilir görüntüler üretme olasılığı, her ikisi de maksimum 10 kare/saniyelik sürekli çekim hızına sahip olan EOS 7D Mark II veya EOS 90D modellerine kıyasla daha yüksektir.

EOS R5, EOS R6 Mark II, EOS R8, EOS R7 ve EOS R10 dahil EOS R Sistemi aynasız fotoğraf makineleri, Canon'un en yeni Dual Pixel CMOS AF II otomatik odaklama sistemini kullanır. Bu sistemde sensördeki her piksel hem odaklama hem görüntüleme için kullanılır; buna karşın, EOS 7D Mark II ve EOS 90D gibi fotoğraf makinelerindeki vizör aracılığıyla odaklama yapan nokta tabanlı faz algılama sensörü bulunur.

Aynasız fotoğraf makinelerinin en büyük avantajlarından biri, kadrajın her yerinde bir AF noktası seçilebilmesidir. "DSLR fotoğraf makinelerinde bu mümkün değil," diyen Mike şöyle devam ediyor: "Ayrıca bu fotoğraf makinelerinde gördüğümüz yüz takibi, göz takibi ve hayvan takibi gibi özelliklere de olanak tanıyor. Örneğin, uçan bir kuşun gözünü algılayabilir ve bunu kadrajın içinde takip edebilirsiniz; bu da DSLR için imkansız olan bir diğer özellik.

"Bununla birlikte, bazı profesyonel DSLR'ler ayrı bir odaklama çipine sahiptir; bu nedenle, genel otomatik odaklama sistemi yeni aynasız fotoğraf makineleriyle karşılaştırıldığında sınırlı olsa da özel AF çipi sayesinde belirli durumlarda daha hızlı da olabilir."

Bazı DSLR'lerde (özellikle EOS 90D ve EOS-1D X Mark III) mekanik deklanşörlerin yanı sıra elektronik deklanşörler bulunsa da, DSLR'lerde çoğunlukla mekanik deklanşörler bulunur. Diğer yandan, Canon'un tüm EOS R Sistemi aynasız fotoğraf makinelerinde her iki deklanşör türü de bulunur.

Elektronik deklanşör kullanıldığında mekanik deklanşör açık olarak kilitlenir ve görüntü sensörü temelde elektronik olarak okunur. Bunun en büyük avantajı, bazı fotoğraf makinelerinde bulunan S ("yumuşak" çekim) seçeneğini belirlediğinizde olduğu gibi deklanşör sesinin sönümlenmesi veya baskılanması nedeniyle daha sessiz değil, tamamen sessiz çekim yapabilmektir. Örneğin, hassas vahşi yaşamı, uyuyan bebekleri veya düğünlerin sessiz anlarını fotoğraflarken bu çok değerli olabilir.*

Elektronik deklanşörler de daha hızlı sürekli çekime olanak verir. Mike bunu şöyle açıklıyor: "Mekanik deklanşörlerle, DSLR fotoğraf makinelerimizde mümkün olan en yüksek hız, üst düzey bir profesyonel fotoğraf makinesi olan EOS-1D X Mark III'te 16 kare/saniyedir. EOS R10, elektronik deklanşörü sayesinde size çok uygun bir fiyata 23 kare/saniyeye kadar hız seçeneği sunarken EOS R7 30 kare/saniyede çekim yaparak başka bir profesyonel fotoğraf makinesi olan EOS R3'ün hızına üçte biri fiyatına erişebilir."

Ancak, elektronik bir deklanşörle hareketi fotoğraflarken "rolling shutter" etkisi bir sorun olabilir; yani savrulan bir golf sopası veya dönen bir pervane gibi hızlı hareket eden nesneler tüm karenin okunması için gereken sürede hareket edebilir ve sonuçta bozuk bir görüntü elde edilebilir. En yeni aynasız fotoğraf makinelerinde bu etki büyük ölçüde azalsa da hareketli aksiyon çekimleri için mekanik deklanşör önerilir.

Başta floresan ışıklar olmak üzere yapay ışık altında elektronik deklanşörle çekim yapmak, ışık deklanşör fazının dışında olduğunda sorun yaratabilir. Benzer nedenlerle, flaşın elektronik deklanşörle kullanılması kadraj genelinde eşit olmayan pozlamaya neden olabilir.

Büyük ölçüde, bir aynasız fotoğraf makinesinin elektronik vizörü güç gerektirirken bir DSLR'nin optik vizörünün hiç güç kullanmaması nedeniyle, DSLR'lerin aynasız fotoğraf makinelerinden daha uzun pil ömrüne sahip olduğu sıklıkla söylenir. Ancak uygulamada pil ömrü, fotoğraf makinesini nasıl kullandığınıza çok bağlıdır. Örneğin, flaş kullanmak her iki fotoğraf makinesi türünde de daha fazla güç tüketir; buna karşın bir DSLR'de LCD ekran kullanmak genelde aynasız bir fotoğraf makinesinde LCD ekran kullanmaya kıyasla daha fazla güç tüketir. EOS 90D gibi orta seviye bir DSLR, vizörle 1.200 veya daha fazla, LCD ekranla 450 çekim sunarken aynasız EOS R6 Mark II, elektronik vizörle 450 çekim veya LCD ekranla 760 çekim sunar.

Profesyonel düzeye çıktığınızda fark daha da artar: Örneğin, EOS-1D X Mark III'te vizörü kullanırsanız pil bitmeden 2.500 fotoğraf çekebilirsiniz ancak Canlı Kontrol modunu kullandığınızda bu sayı 600'e düşer; aynasız EOS R3'te ise vizörle 620, LCD ile 860 çekim yapabilirsiniz. Bu nedenle, arka LCD ekranı kullanmayı tercih ederseniz aynasız fotoğraf makineleri tek şarjla daha fazla çekim yapma olanağı sağlayabilir.

Hem aynasız fotoğraf makinelerinin hem de DSLR'lerin güçlü ve zayıf yönleri vardır. Sizin için hangisinin daha iyi olduğu büyük ölçüde yaptığınız fotoğrafçılık türüne ve fotoğraf makinenizi/tercih ettiğiniz lensi kullanırken sahip olmak istediğiniz avantajlara bağlıdır.

Seyahat fotoğrafçılığı için yüksek kare hızına sahip hafif bir fotoğraf makinesi istiyorsanız EOS R10 gibi aynasız bir fotoğraf makinesi ideal olabilir. Yeni nesil RF lensler kullanmak istiyorsanız aynasız EOS R Sistemi, fotoğraf makinesinde görüntü düzeltme ve AF takibi performansı gibi ek avantajların yanı sıra EF-EOS R Adaptör serisi sayesinde en sevdiğiniz EF lensleri kullanma olanağı ile sizin için uygundur.

Görüntünüzü çekim ayarları uygulanmış olarak vizörde önizlemek istiyorsanız aynasız bir fotoğraf makinesinin elektronik vizörü sizin için uygun olacaktır ancak bir DSLR'nin arka LCD ekranındaki Canlı Kontrol özelliği de aynı işlevi görürken, DSLR'nin optik vizörü, aynasız fotoğraf makinelerindeki en hızlı EVF'lerin en küçük gecikmelerini bile ortadan kaldırmanın yanı sıra daha uzun pil ömrü sunar.

Hayvan Gözü AF ve Araç AF gibi geliştirilmiş otomatik odaklama özellikleri yalnızca en yeni EOS R Sistemi fotoğraf makinelerinde mevcuttur ancak profesyonel DSLR'lerdeki özel AF çipi daha hızlı olabilir. EOS R Sistemi fotoğraf makineleri, size elektronik veya mekanik deklanşörle çekim yapma özgürlüğü sunarken çoğu DSLR'de yalnızca mekanik deklanşör bulunur. Tamamen sessiz çekim yapmak sizin için elzemse ve "rolling shutter" etkisinin sorun olabileceği hareketli aksiyon çekimleri yapmıyorsanız elektronik deklanşör seçeneğinden yararlanabilirsiniz.

Mümkünse ilginizi çeken fotoğraf makinesini, ergonomiden otomatik odaklamaya, deklanşör türünden enstantane hızına kadar her yönüyle deneyin; size uygun olduğunu yaşayarak görmenin yerini hiçbir şey tutamaz.



*Deklanşör sesi dışında başka sesler (diyafram, odak lensi sürücüsü sesi, elektronik sesler gibi) duyulabilir.